![]()
Ufuk Tidim
ufuk.tidim@outlook.com
Başpehlivan: TOSYALIOĞLU
29/05/2019 Başpehlivan: TOSYALIOĞLU Güreş ata sporu… Tarihide oldukça
eski bu sporun. Türkler tarih boyunca, “karkucak,
yağlı güreş, aba güreşi” adları altında güreşler yapmışlar yüzyıllarca… Osmanlı’da Güreşçi Tekkeleri
kurulmuş, Huzur güreşleri ile Kırkpınar güreşleri tertip edilmiş ve nesilden
nesle süregelmiş bu ata sporu. Güreş’in mazisi Tosya topraklarında
da eskidir ve önemli bir yeri vardır Tosya ahalisi için. (Yapraklı ve Çankırı panayırlarından sonra her
yıl eylül ayının yirmi birinci günü başlayıp sekiz gün devam eden panayıra
yakın ve uzaklardan iki yüz civarı tüccar gelmektedir. Bu panayırda güreş
tertip edildiği görülmektedir. 1 Eylül 1910 ( Ufuk TİDİM Tosya Tarihi ve
Eserleri, 2017.) Halada Tosya’da güreşler tertip edilir festival günlerinde. Bu
güreşlerin tarihi bir maziye sahip olduğu yukarıda verdiğimiz bilgiden de
anlaşılmaktadır. Gelelim Başpehlivan Tosyalıoğlu’na… İhsan Ozanoğlu Tosyalıoğlu’nu
anlattığı çalışmasında “Kastamonu’nun yetiştirdiği başpehlivanlar arasında
Tosyalıoğlu’nun cidden mühim bir yeri vardır” der ve o’nu anlatmaya başlar. Tosyalıoğlu’nun asıl adı Mehmet’tir.
Kendisine “Tosyalıoğlu” denmesinin sebebi ecdadının Tosya’ya dayanmasından
kaynaklanmaktadır. Baba ismi İsmail olup, 1320(Hicri) yani Miladi 1902
tarihinde dünyaya gelmiştir. Tosyalıoğlu’nun hocası Süleyman
Efendidir. İhsan Ozanoğlu Süleyman Efendi
hakkında; “Bu zat benim 4 yaşında 4 aylıkken sıbyan mektebine v erildiğim sırada
Kemah Köyünde hoca idi. Cami yakınında kabristan arasında bir okulumuz vardı.
Bu okulun o tarihte ön tarafı güreşe elverişli bir saha idi. Hoca Süleyman
Efendi oğlu Rıza Pehlivan ve Kardeşinin oğlu Abdullah pehlivanı bu sahada
çalıştırırdı. Birçok genç bu güreş antrenmanlarına katılırdı. Ben İl merkezinde
Nasrullah Mektebinde okurken haftada bir köye gelir ve bu sahadaki güreş
çalışmalarını seyrederdim. Baş Pehlivanlardan Kemahoğlu Süleyman da küçük yaşta
bu antrenmanlara katılıyordu. Fakat en çok dikkatimi çeken hocamızın
Tosyalıoğlu’nu çalıştırmasıydı. Süleyman Efendi bütün mesaisini Tosyalıoğlu’na
yoğunlaştırmıştı. Hoca ağalara, bu çocuk pözüsü ufak amma Arnavutoğlu gibi bir
pehlivan olur diyordu.” demektedir. Süleyman Efendi esasen mektep
hocasıdır. Muallimlik yapmadığı süre zarfında güreşçi yetiştirip antrenmanlar
yaptırdığı görülmektedir. Süleyman Efendi de bir pehlivan evladı olup Sultan
Aziz’in son zamanlarında ve Abdülhamid zamanında sarayda bulunmuş fakat burada
da güreşi bırakmamıştır. Kendisi iki metre boyunda 150 kilo olup vurduğunu
düşüren ve tuttuğunu koparan bir kudrettir. Tosyalıoğlu’nun da yetişmesinde büyük
emeği olmuştur. Tosyalıoğlu’nun kilosu 80
civarlarında olup güreş için çok düşüktür. Fakat marifet kiloda değil akılda
deyip 150 kiloluk pehlivanları bile devirmiştir. Tosyalıoğlu’nun Ağırsıklet Başpehlivanı Hızarcı ile Kapışması. Tosyalıoğlu iyi bir güreş eğitiminden
geçmişti. Nihayetinde marifetini de çevresine göstermek istiyordu. Tosyalıoğlu, Kastamonu Ağaimaretinde
ağırsıklet başpehlivanı Hızarcı ile güreşi başladı. İki güreşçi arasında kilo
ve boy bakımında muazzam fark vardı. İki yiğit güreşirken Tosyalıoğlu düştüğü
çift sarmadan kurtularak koca Hızarcıyı yere sermeyi başardı. Dana Pehlivan… Tosyalıoğlu’nun bu sefer karşısında
Taşköprülü Dana Pehlivan vardı. Ona
heybetinden dolayı “Dana” lakabı verilmişti. Kilosu da 150’idi… İki güreşçi
Çetmi köyünde bir müsabakada karşı karşıya geldi. Çetin geçen mücadelede Dana
Pehlivanın kıspeti yırtılması üzerine pes ettiğini açıkladı. Böylelikle Tosyalıoğlu
bir güreşçiyi daha yenmişti… 130 Kiloluk Bulgar… Tosyalıoğlu Ağaimareti bahçesinde
tertiplenen bir güreşte 130 kiloluk Bulgar ile güreşecekti. Nihayetinde güreş
başladı. İki güreşçide pes etmeye niyetli gözükmüyordu. 130 Kiloluk Bulgar
güreşçi daha fazla dayanamadı ve pes etmeyi kabul etti. Tosyalıoğlu’nun sırtı
bir kez daha yere gelmedi… Sıra Ethem Pehlivanda… Tosyalıoğlu’nun ünü yavaş yavaş
etrafa yayılıyordu. Ethem Pehlivanda Tosyalıoğlu ile kapışmak istedi. Stadyumda
bir güreş müsabakası tertip edildi. Ethem Pehlivanın Kilosu Tosyalıoğlu’ndan
bir misli fazla idi. Güreş sonunda sonuç yine değişmedi ve Tosyalıoğlu yine
kazandı. Ethem Pehlivan stadyumda Tosyalıoğlu’nun ustalığını takdir eden bir
konuşma yaptı. Bu Sanat Hüner ile Yürür Nüsha ile Değil… 1928 tarihinde Gazipaşa İlkokulunun
bahçesinde İdris Pehlivan ile Tosyalıoğlu arasında bir müsabaka tertip edilir.
Güreş başlar… O zaman Tosyalıoğlu’nun boynunda nüsha vardır. İdris Pehlivan bu
nüshayı kasten koparır. Bunun üzerine Tosyalıoğlu; “Bu sanat nüsha ile değil, hüner ile yürür kuvvetle olur. Akıl
olmadıktan sonra nüsha koparmakla yenemezsin sen beni… Boynumdaki ustam
Süleyman Pehlivanın hatırasıdır. Mertçe güreş, Allah’ın inayetiyle senin
sırtını yere getireceğime imanım var. Haydah!” deyip atılır meydana ve yıldırım gibi dalar
pehlivana ve İdris’i yere çalarak bir kez daha sırtını yere getirmedi. Dünya Şampiyonluğu İddiası Olan Arnavut… Dünya şampiyonu olurum iddiasında
bulunan Arnavut Mülayim’de Tosyalıoğlu ile güreşmek istedi. Fakat bu güreşte de
sonuç değişmedi ve Tosyalının sırtı yere gelmedi. Mülayim Pehlivan berabere
kalmayı kabul etti. 130 Kiloluk Murat Pehlivan… Bu sefer Ağırsıklet Bölge birincisi
Murat Pehlivan meydan okudu Tosyalıoğlu’na… Murat Pehlivan 130, Tosyalıoğlu ise
85 kilo idi. İki Pehlivanda er meydanına çıktı. Yaman geçen güreşte bir saat
geçmiş henüz iki tarafta galip çıkmamıştı. Fakat Tosyalıoğlu bitkin düşmüştü.
Sonuçta karşısında kendisinden daha kilolu birisi vardı. Güreş uzadıkça Tosyalıoğlu daha da bitkin
hale geliyordu. Nihayetinde Tosyalıoğlu Murat Pehlivanın elinden tutarak
seslendi; “Murat Pehlivan beni yenmiştir.” dedi. Murat Pehlivan bunun üzerine
Tosyalıoğlu’na sarıldı ve alnında öperek her halinle yiğit pehlivansın. Seni
yeneceğimi sanmıyordum bir kaza oldu.” dedi. Fakat Tosyalıoğlu’nun Sırtı yine yer
görmemişti… Güreşen Hocasının Oğlu Olunca… Hocasının oğlu Rıza Pehlivan onunla
güreşmek istedi ilk başta Tosyalıoğlu bu teklifi kabul etmedi. Daha sonra
güreşmeye razı olan Tosyalıoğlu, Rıza Pehlivanı kündeye aldığı halde yere
sermedi ve Rıza Pehlivanın altına düştü. Fakat ne yenen oldu ne yenilen… Çünkü
güreştiği ustasının oğlu idi. İhsan Ozanoğlu, Tosyalıoğlu’nun hakkında şunları söyler; “Tosyalıoğlu’nun özel nitelikleri vardır. Bir kere fiziki yapısı
itibariyle Yaşar Doğu gibi dengeli bir pehlivandır. Yaşar Doğu’dan daha endamlı
daha güzel ve sempatik bir adamdı. Kuvvette Arnavutoğlu’nu hatırlatırdı. Vatanından
dışarı çıkmaz, kimseye minnet etmedi. Yiğit bir adamdı. Koltukta geçinmeye rıza
göstermezdi. Ben üvez değilim kuyrukta dolaşacak der idi. Ödüle düşkün değildi.
Yendiği pehlivana ufak tefek ödül hediye ederdi. Pehlivanlar Tosyalıoğlu’nu
ahlakını severler, yenseler de yenilseler de öyle yüksek ruhlu bir pehlivanla
güreşmekten zevk duyarlardı. Tosyalıoğlu’nun özelliklerinden biri de
peşrevidir. Peşrevi Tosyalıoğlu kadar güzel yapan tek adam Kastamonulu büyük
pehlivan 120 okkalık erkek güzeli aşık Garipoğlu’dur. Fakat Tosyalıoğlu’nun
peşrevinde başka bir tat var. Seyirciler güreşten ziyade peşrevin devamını
isterlerdi. Zarif yapılı adam sevimli çehre… Her davranışıyla kibar adam… Usta
Pehlivan... İnce ve çok centilmen hareketleriyle büyülerdi. Elense Tırpan ve
boyunduru gibi kaba oyunlara tenezzül etmez rakibini kırmaz insanca mertçe
güreşirdi. Bu çok değerli pehlivanımız
Milli Eğitime intisap etti ve eğitmen oldu. Kırcalar köyünde yıllarca öğretim
ve eğitim çalışmaları yaptı. 1966 yılında vefat etti. ” Allah,Allah İllallah Erler çıktı meydane Biri birinden merdane Biri ak, biri kara Mevla’m her birine kuvvet vere Bu meydan er meydanıdır Nice koç yiğitler Bu meydandan geçti Acı tatlı suyun içti, göçtü Atlar gibi tepişin Aslanlar gibi kapışın Ya Muhammet, ya Ali Pehlivanlar piri, Hz. Hamza Veli Dellal çıksın aradan Hepinize kuvvet versin Yaradan Cazgır Sadık
Hoca Başpehlivan Tosyalıoğlu’nu rahmetle… Yazan: Ufuk TİDİM İletişim: ufuk.tidim@outlook.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Tosya’da Yetim Bırakılan Vakfiye ve Unutulan Gelenek “Toyga” - 02/10/2018 |
Meraşi Abdurrahman Paşa Cami Vakfiyesi…. |
TOSYA PİRİNCİ 1929 TARİHİNDE ANADOLU'NUN EN İYİSİ SEÇİLDİ - 21/06/2018 |
TOSYA PİRİNCİ 1929 TARİHİNDE ANADOLU'NUN EN İYİSİ SEÇİLDİ |